ÖZET: Takip konusu çekteki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek konumda bulunan alacaklı ağır kusurlu kabul edilmeli ve borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmelidir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi

E. 2018 / 11549 K .2019 / 1231 T. 04.02.2019

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak imzaya ve borca itirazda bulunulduğu; mahkemece, Dairemiz’in 18.04.2017 tarih ve 2016/14056 E. – 2017/5941 K. sayılı bozma ilamına uyulmasının ardından yapılan yargılama neticesinde imza itirazının kabulü ile borçlu …Denizcilik Yönetim Dan.Tur. Sey. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden takibin durdurulmasına ve borçlunun tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK’nin 170/son maddesinde “…İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum eder…” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, borçlu, takibe konu çeki doğrudan alacaklının cirosuyla almış göründüğünden alacaklı, imzanın borçluya ait olduğunu bilebilecek durumda olup çeki takibe koymada en azından ağır kusurlu kabul edilmelidir.

O halde, mahkemece, borçlu lehine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata ve asıl alacağın % 10’u oranında para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.