Devre Mülk Sözleşmesi – Davada Görev

Devre Mülk Sözleşmesi – Davada Görev

ÖZET: Devre mülk sözleşmesinden doğan davaya Tüketici Mahkemesinde bakılmalıdır.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi

E.2019 E.2019/1192 K.2019/9669 T.10.10.2019

1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasaların da tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Somut uyuşmazlık taraflar arasındaki devre mülk konu taşınmazın kullanılmasından kaynaklanmakta olup 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Kanunun 3/c maddesi uyarınca konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Kanun kapsamında olduğundan bu sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı Yasanın 23. maddesinde bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Kabule göre de, davalılardan …’in karar başlığında yer almadığı ve onu hakkında açılan davanın tefrik edilip edilmediği kararda net şekilde anlaşılamadığı dikkate alınarak bu husus eleştiri konusu yapılmıştır.

2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz sair itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ

Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Research & Analysis

Family Law

The lower-numbered purposes are better understood and practiced

Personal Injury

The lower-numbered purposes are better understood and practiced

Criminal Law

The lower-numbered purposes are better understood and practiced

Devre Mülk Sözleşmesinden Doğan Davalar – Soru & Cevap

Tüketici Mahkemesi. Yargıtay’a göre, devre mülk sözleşmeleri tüketici işlemi niteliğindedir ve bu nedenle Tüketici Mahkemesi görevli olmalıdır.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre, konut ve tatil amaçlı taşınmazlar da tüketici işlemi sayılmaktadır. Bu nedenle devre mülk sözleşmelerinden doğan ihtilaflar, Tüketici Mahkemelerinde görülmelidir.

Hayır. Eğer Asliye Hukuk Mahkemesi devre mülkle ilgili bir davaya bakarsa, görev yönünden hatalı bir işlem yapmış olur ve karar Yargıtay tarafından bozulur.

Yargıtay, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararını bozar. Davaya Tüketici Mahkemesi’nde devam edilmelidir.