İcra İnkar Tazminatı – Uygulanacak Yasa Kuralı

İcra İnkar Tazminatı – Uygulanacak Yasa Kuralı

ÖZET: İcra inkar tazminatı takibin başlatıldığı tarihte yürürlükte olan yasa hükmü uyarınca %40 oranında takdir edilmelidir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi

E. 2019/4763 K. 2020/2987 T.17.06.2020

Davacı vekili, davacının dava dışı limited şirket hisselerinin davalıya satılması konusunda tarafların anlaştıklarını, hisse devir bedelinin 98.000 USD olarak kararlaştırıldığını ve davalının devir bedeli karşılığında iki adet çek keşide ettiğini, 31.10.2000 tarihinde noterde hisse devir sözleşmesinin imzalandığını, davalının talebi üzerine noter senedinde devir bedelinin 125.000.000 TL olarak gösterildiğini, davacı çekleri daha önceden aldığından bunda bir sakınca görmediğini, ancak çek bedellerinin ödenmediğini ve alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ederek takibi durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, dava konusu çeklerin muhataba ibraz edilmediğini, iddianın hayatın olağanına uygun olmadığını, noter senedinde devir bedelinin haricen nakden ve peşinen alındığının yazılı olduğunu, hisse devrinin gerçekleştiği tarihte şirketin borca batık durumda olduğunu ve davacı hisseleri ekonomik değerinin iddia ile örtüşmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının davalıya devrettiği 5 hisse pay karşılığının 152.813,63 TL olduğunun tespit edildiği, sözleşmede yazılı devir bedelinin gerçek bedel olmadığı iddiasının yerinde olduğu, çeklerin arsa ve fabrika karşılığında verildiği ile şirketin devir tarihinde borca batık olduğu yönündeki davalı savunmalarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 tutarında olan 27.067,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı vekilinin faize yönelik temyiz itirazı olmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

 2-Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 oranında icrainkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.

Mahkemece yukarıda yazılı şekilde davanın kabulü ile asıl alacak ve fer’ileri yönünden itirazın iptaline, asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili, 135.336,00 TL asıl alacak ve 185.200,00 TL takibe kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 320.536,00 TL üzerinden ilamsız takip başlatmış, huzurdaki davada da istemini takip toplamı üzerinden harçlandırmıştır. Kabul şekline göre, davacı lehine toplam takip miktarı üzerinden ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT dikkate alınarak vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Ayrıca, davacı 26.04.2004 tarihinde icra takibi başlatmış olup, 6352 sayılı Kanun 38. maddesi ile İİK’na eklenen geçici 10. maddesi uyarınca davacı lehine asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatınahükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.

SONUÇ

Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.386,72 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Research & Analysis

Family Law

The lower-numbered purposes are better understood and practiced

Personal Injury

The lower-numbered purposes are better understood and practiced

Criminal Law

The lower-numbered purposes are better understood and practiced

İcra İnkar Tazminatı – Soru & Cevap

İcra inkar tazminatı, haksız yere icra takibine itiraz eden borçlunun, alacaklıya ödemek zorunda olduğu cezai nitelikteki bir tazminattır. İtirazı haksız bulunan borçlu, asıl alacağın belirli bir oranında tazminat ödemekle yükümlüdür.

İcra inkar tazminatının oranı, takibin başlatıldığı tarihte yürürlükte olan yasaya göre belirlenir. Bu davada, 26.04.2004 tarihinde icra takibi başlatıldığından, o tarihte yürürlükte olan hükme göre %40 oranında icra inkar tazminatı uygulanmalıdır.

Eğer borçlu, geçerli bir sebep olmadan icra takibine itiraz ederse ve icra mahkemesi itirazı iptal ederse, borçlu icra inkar tazminatı ödemek zorundadır.

Mahkeme, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmiş ancak oranı %40 yerine %20 olarak belirlemiştir. Yargıtay, takibin başlatıldığı tarihte geçerli olan oranın %40 olduğunu belirterek bu hatayı düzeltmek için kararı bozmuştur.